CHP’li Çiler’den Bakan Kacır’a yüksek teknoloji yatırımları soruları

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Üyesi ve CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında yüksek teknoloji yatırımlarının önemine dikkat çekerek Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne soru önergesi verdi. CHP’li Çiler önergesinde, dünyada Ar-Ge harcamaları, dijital dönüşüm, yapay zekâ, biyoteknoloji, yeşil enerji ve savunma sanayii gibi alanlarda büyük ölçekli yatırımların hızla arttığını hatırlatarak, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırması için stratejik planlamaların şart olduğunu vurguladı. Önergesinde sanayi yoğunluğu, üniversiteleri, teknoparkları ve Ar-Ge merkezleriyle Kocaeli’nin yüksek teknoloji yatırımları için önemli bir merkez olduğunu belirten Çiler, buna rağmen Türkiye’nin teknoloji üretiminde dışa bağımlılığının sürdüğünü, yüksek katma değerli ihracat oranının ise OECD ortalamasının altında kaldığını ifade etti. CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a şu soruları yöneltti: · 2020–2025 arasında ülkemize doğrudan yabancı sermaye yoluyla gelen yüksek teknoloji yatırımlarının sektörel dağılımı nedir? · Yüksek teknoloji yatırımlarını çekmek amacıyla yürütülen özel teşvik programları nelerdir? Bu programlardan kaç firma yararlanmıştır? · Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının GSYH’ye oranı son beş yılda nasıl bir seyir izlemiştir? 2028 hedefi nedir? · Yüksek teknoloji yatırımlarında Kocaeli’nin mevcut payı nedir? Bu payı artırmak için özel planlamalar yapılmakta mıdır? · Yerli ve milli üretimin artırılması amacıyla üniversite-sanayi işbirliği hangi ölçüde desteklenmektedir? · Yüksek teknoloji ürün ihracatı, toplam ihracatın yüzde kaçına karşılık gelmektedir? 2030 için hedeflenen oran nedir? · Yapay zekâ, biyoteknoloji, uzay ve yeşil enerji alanlarında yeni yatırım cazibe merkezleri için bir yol haritası hazırlanmış mıdır? Çiler, önergesinde “Türkiye’nin yüksek teknolojiye dayalı üretim kapasitesini artırması, yalnızca ekonomik büyüme değil, aynı zamanda ulusal bağımsızlık açısından da kritik öneme sahiptir” ifadelerine yer verdi.