Gökmen Öztürk yazdı Bu Yangın Hepimizi Yaktı, Bu Bir Kaza Değil Cinayetti

Bu Bir Kaza Değil, Bu Bir Düzenin Cinayetidir Gökmen Öztürk – Usta Yazar İş kazası yoktur; cinayet vardır. Gebze’de bir vatandaş, metro inşaatı nedeniyle evinde oluşan çatlakları CİMER’e bildiriyor. Dört ay sonra bitişikteki bina yana çöküyor. Bilir Ailesi’nden anne, baba ve iki çocuk hayatını kaybediyor. Bu facianın nedenleri ve failleri daha tespit edilemeden, sadece on gün sonra Dilovası’nda bu kez bir kozmetik deposu alev alıyor. İkisi 18 yaşın altında altı kadın işçi, yanarak ve dumandan zehirlenerek can veriyor. Ve ne acıdır ki, bu işçi cehenneminin de 11 ay önce CİMER’e bildirildiği ortaya çıkıyor. Üstelik nokta atışı bir ihbarla. Gebze’de çöken bina, Dilovası’nda kaçak parfüm imalathanesinde çıkan yangın… İki ayrı olay, aynı karanlık tabloyu ortaya koyuyor: Görmezden geldiğimiz ihmaller, ödüllendirdiğimiz yanlışlar bir gün hepimizi yakıyor. Ve yaktı da. Dilovası’nda ruhsatsız, denetimsiz bir parfüm dolum tesisinde çıkan yangında 6 kadın işçi bugün itibarı ile 7 vatandaşımız hayatını kaybetti. İçlerinden bazıları daha 16-17 yaşındaydı. Bir tas çorba, bir dilim ekmek için yanarak öldüler. Onurlu yaşamak isterken, sistemin utancında kül oldular. Bu bir iş kazası değil, göz göre göre işlenmiş bir cinayettir. Sorumlusu yalnızca çıkarını düşünen işveren değil; denetlemeyen, görmezden gelen, ruhsat veren, şikâyetleri sümen altı eden yetkililerdir. Bir yıl önce aynı işletme hakkında yapılan şikâyetlerin cevapsız kalması, bu düzenin nasıl işlediğini açıkça gösteriyor. SGK yetkilileri, mahallesine ve hatta bitişikteki caminin adına kadar adresi tarif edilen iş yerini bulamıyorlarsa, o koltukta neden oturuyorlar? Tedbirlerin hangi kısımda alınmadığını, işçilerin nasıl etkilendiğini belirlemek vatandaşa kaldıysa, SGK yetkilileri neye maaş alıyor? Bu ciddiyetsiz tavır, görevlerin savsaklandığını ve suça göz yumulduğunu açıkça gösteriyor. SGK böyle sorumsuzken, İŞKUR da ondan geri kalmamış. Bina kaçak, üretim yasadışı, işçiler sigortasız… İçeride çocuk işçiler çalıştırılıyor. Yol ve yemek dahil, günlük 850 TL karşılığında çalışıyorlar. Ve tüm bunlar, İŞKUR binasına sadece 20 metre mesafede yaşanıyor! İŞKUR, görmesi gereken kanunsuzluğu seyrediyor. Şimdi bakanlık müfettiş görevlendirdik diyor. Kazadan sonra. Oysa göreviniz, kazadan önce önlem almaktı. Birkaç görevden uzaklaştırmayla bu acı kapanmaz. Gerçek adalet, bu faciaya yol açan herkesin tek tek yargı önüne çıkarılmasıyla sağlanır. Bu yangında sadece bedenler değil, vicdanlar da yandı. Yıllardır uyarılan, çarpık sanayiyle nefessiz kalan Dilovası, yine yandı. Artık kimse bu düzenin suçunu “kader” diyerek örtemez. Bu mazlumların hakkı sorulmalı, bu cinayetin hesabı verilmelidir. ✍️ Son Söz: İş kazası yoktur; denetimsizlikten doğan cinayet vardır. Ve bu düzen değişmeden, hiçbirimiz güvende değiliz.